Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Başlıklar
Rüya görmek her insan için çoğunlukla hayalî bir yeteneğin ifadesidir. Ancak, halk arasında rüyaların, özellikle de önemli konularda çıkarımlarda bulunmak veya haberler vermek için kullanılabilecek olası bir şey olduğuna bu denli inanılır ki, çoğu insan bunu ciddiye almayı tercih eder. Bu yazı, rüyalarda Allah’ı görme ve konuşmak hakkındaki düşüncelerimizi ya da inanışlarımızı tartışmamıza neden olacaktır.
Rüya Allah’ı görme gibi bir argüman, belki de en çok düşünülen sorunlardan biridir. Aslına bakılırsa, en sakeptik olan bir beden olmadan ya da astronomik aralıklarda mesafelerde yaşayan bir varlık olmadan, Tanrı nasıl görülebilir? Hiç sorun yok; Allah, özel olarak insanların rüyalarında görünebilir. Bununla birlikte, en önemli sorumuz; “Bir Mümin rüyada Allah’ı görebilir mi?” diye sürmektedir. Derin irdeleme tanımıyla, bu sorun her mezhep tarafından hemen hemen aynı şekilde cevaplanabilmektedir. Evet, mümin rüya görerek Allah’ı görebilir.
Birçok farklı konuda tartışma konusu olan “ruhsal sağlık ve güvenlik önlemleri.” Güvenlik, anlaşılmayabilecek nedenlerden dolayı ruhsal sorunları önlemek için uygulanan kontrol ilkeleridir. Din adamları, ruhanî kaynak hissetmekte zorluk çeken bazı durumların güvenlik amacıyla ruhsal koruma alınması gerektiğini savuna biliyor. Soru şu oluyor; ruhanî kaynakların müşahade edildiği durumlar, özellikle de rüyalarda Allah’ı görmek için bir güvenlik önlemi oluşturulmalı mı? Rahmet Fırkası mezhepleri, yolların yollarının karşılaştığı durumlarda gerekli önlemlerin alınması için sonsuz stratejiler belirledi. Ruhanî kaynak tecrübesinde kendilerini güvence altına almak için, fırkaların, özellikle de rüyada Allah’ı gördüğünü iddia eden kişilerin tedavisi için nöbet tuttuğu doktrinlerinin önemini vurguladı.
İslamda, rüyayı temsil etmek veya yansıtmak pek çok etik meselesinin merkezi olarak kabul edilir. Bir İsrailoğlu olarak, Kuran’da Peygamberlerin rüyalarıyla karşılaşmalarının ve nasıl tavsiye edildiğinin anlatıldığını öğreniyoruz. Buna ek olarak, İlahî (ilahi) katılımının insanlara hakaret olmadan verildiği neredeyse her dini metinde karşımıza çıkacaktır. Sonuç olarak, etik bakımdan, İslam tarihinde rüyadan sağlanan gerçeklerin, aptallık veya günah sonucunda ortaya çıkan rüya içeriğinin sonuçlarıyla eşdeğer olduğu üzerinde anlaşılmıştır.
Bazı din adamları, rüyada Allah’ı gördüğünüzü sandığınızda imanınızın taze ve tertemiz kalmamasının önüne geçmek için rüya tarihinize güvenebileceğinize inanıyor. O nedenle, Kâinatın Okyanusu adını verdikleri evrensel rahmetten elde edebileceğiniz bir istikamete erişmenize olanak vermelidir. Buna ek olarak, Kuran okumanın sizi türlü şeylerden koruduğuna inanmalısınız. Ve tabii ki, her defasında namaz kılan, kötülükten uzak durabilecek bir hayat yaşayan, Mevla’ya dua ve yakarışta bulunabilecek biri olmanız.
Kısaca, Tanrı, özellikle de insanların rüyalarında, insanlar tarafından görebilir; Belki de en önemli olan, bundan sonra ne yapmanız ve neyi karşılamanız gereken etik meselerdir. En iyi olası senaryo budur – eğer birisi rüyada Allah’ı gördüklerini öne sürüyorsa, seviyeli bir tavırla dua edin ve iyi hareket edin. Gerçek sonuçları görmüş olacaksınız.