Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Başlıklar
İnsanoğlu, yaşadığı yaşamın her anında duygu ve düşüncelerle mücadele etmektedir. Çoğu insan, sürekli yorgunluk duyar, stresle ve ruh hali bozukluğu ile uğraşır. Bazen de insanları rahatsız edecek veya nefret duyulacak hiçbir sebep olmaksızın gizemli rüyalar görebilirler. Bir kişiyi sürekli rüyalarında görmek, o kişinin sizi özlediği anlamına gelir mi? Buna açıklık getirebilmek için, rüyalara insanların ruh durumlarından etkilerinin nasıl olabileceğine dair inceleme yapılması gerekmekiyecektir.
Rüyalar, kulağa hoş gelmese bile, hayatımızla özdeşleşmiş genellikle ilginçdır. Rüyaların incelenmesi ve yorumlanmasına dair felsefi fikirler binlerce yıldır mevcuttur. Günümüzde uzmanlar rüyaların bizim ruh salınımlarımızın altında yatan psikolojik etkilerin görüntüsü olarak algılanmasını önermektedirler.
Rüyaların tarihi kişiden kişiye ve medeniyetten medeniyete değişmektedir. Bizans İmparatorluğu’nun akademisyeni, II. Nikeforos tarafından yazılan eseri “Traktatus de Somniis” (“Rüyalar Üzerine Traktat”) rüyalar üzerine yazılan ilk bilimsel çalışmadır. Bu Traktat, 5. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun zamanında, görünen, hazmet edilen ve ruhsal etkiye maruz kalan farklı biçimlerinde rüyalar hakkında fikirlerini detaylı bir şekilde ortaya koymaktadır. Ayrıca, İran ve Orta Doğu’da Şamanizim olarak adlandırılan beyaz ruhlar ve cinler safhasında da rüyaların tarif edildiği gibi birden fazla yorumda bulunulmuştur.
Bugünkü yaklaşımlarda rüyalar istekler, arzu ve beklentilerin kontrolsüz ifadesidir. Freud ve diğerleri gibi öncü düşünürler, rüyaların sübjektif yorumlardır, ücrete tabi olmaksızın gizlenen bireysel fikirleri serbest bırakmaya olanak tanır dedi. Onlar rüyaların gizli ateşlemeleri keşfetme aracı olarak görüyorlardı. Modern rüya teorileri, bu teorilerin yetersiz kaldığını ve bağımsız olarak rüyaların ayrı bir rehber olma özelliğine sahip olduğunu öne sürmektedir.
Bu bağlamda, bir kişiyi sürekli olarak rüyanızda görmenin, o kişinin sizi özlediği anlamına geleceği tartışmalı bir sorudur. Ruhsal etkilere maruz kalmanıza karşın, insanlar arasındaki duygusal bağı yansıttıysanız, onları çok istediğinize inanmayacaklarını belirtmek önemlidir. Rüya görmek, gerçeklikten soyutlandıkça kesin olmayan ve kendi arzularını ne kadar dayalı olduğunu görebilmenize yönelik yorumlarla dolu bir süreçtir.
Özellikle aşık olan ve ayrı olan çiftler rüyalarının özel anlamının üzerinde durmak isteyebilir. Uzmanlar, gerçek olaylar ve düşüncelerin karanlık duvarlarımıza alışık olmadığımız ortamlarda çıkmasının tehlikeli olabileceğini belirtmektedirler. Bu nedenle, rüyalar yorumlanırsa, ne kadar iyi düşünülürse düşünülsün bazı gerçekleri öğrenmemize yardımcı olabilir. Bu durumda, bazı sağlıklı ve varsayımlara dayalı bilgiler sürükleyebiliriz.
Bir kişiyi sürekli rüyalarınızda görmek, o kişinin sizi özlediği anlamına gelmeyebilir. Genellikle insanlar rüyalarına, mevcut gerçeklikten farklı olarak karşımıza çıkan kopuk görüntüler eşliğinde odaklanırlar. Ancak, her rüyanın arka planındaki temel nokta hakkında usulca ve dikkatli konuşulmalıdır. Uzman görüşüne göre, kişisel arzular ve çabalar hem, kişisel anıların bireysel ifadelerini ortaya çıkarmak hem de bizim arzuladığımız noktalara gerçekten yakın olan mesajları net olarak okumamızı sağlar. Bu nedenle, rüyalar hakkında bir yorum, kendi sahip olduğunuz hassas hisler ve algılar ile kendinizi destekleyen net konuşmalarla netleştirilmeli ve kitlesel fikir akımlarına karşı bir kenara bırakılmalıdır.