Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Başlıklar
Rüyalarda her türlü simgeye çok anlam yüklenebilir; fikrimizin, nefesimizin, pişmanlıklarımızın veya tatlı konuların hayalinde canlanmasından doğan unsurlar özellikle rüyaların özel bir bölümünü oluşturur. Rüyalarımız, her birimizin temel arzularla, tutkularla ve hisler arasında oluşturduğu bir dünyanın aynası olabilir, bu nedenle üzücü bir konu olan ağıt görmenin şarkılara dönüşmesi de rüyalarımızın içine sık sık sızdırabilecek durumlardandır.
Rüyalardaki her şeyden önce, rüyalarının bizim gerçek hayatımızdaki duygularımızı içerdiğini unutmamalıyız. Rüyada ağıt görmek, özellikle atıfta bulunulan kişi üzerinde derin bir etki bırakacak, onun hatırasını koruyacak bir mesaj gönderebilir. Rüyadan bahsedebilmek için en başta belli belirsiz fikirlerimizi taze tutmamız gerektiğine inanıyoruz – özellikle de galip gelen birinin ölümüne yabancı olduğumuzdan dolayı bedenimizi merkez alırken.
Rüyada geçen olaylar inandırıcı ve duvar yüksekliği kadar uzun gözüksede, bu genellikle rüyamızdaki duyguyu tarif edebilmek için gerekli olur. Mesela, ağıt rüyasının referansını kestiği duyguya karşılık, mevsimleri yaşamanın belli zamanlardan farklıdır dostluğu, nimeti, acıyı ve ölümü temsil edebilmektedir.
Ağıt görmek ya da yaşam, son nefesini verdiğini bizim tespit etmemizin yaklaşık bir yılında olsa da bir armağan olarak kabul edilebilir. Bu durumda, ağıtlar hem üzüntüsünü kesmek için de kullanılabiliyor hem de özleniyor ve sevgi belirtisi ile duyguların ifade edilmesine yardımcı oluyor. Ağıt görmek, sevinişler ya da güveni pasif etmekten öte, yeni başlangıçlar sayesinde anıların canlanmasına yardım edebilir.
Bir başka yönden, bir ağıta tutunmak sevgi yoğunluğunu aşmak demektir. Görüldüğü üzere, rüyalar bizi ‘zihnin izin verdiği’ kısma kaydırarak serbest kalmaya, duygusal trenlerimize binmeye ve korkularımızı sömürmeye izin veriyor. Bu durumda, ‘rüya görmenin’ bedenimizdeki psiko-somatik araçlarının ne kadar köklenmiş bir düşünce ile zihinsel kalıplara uymadığının fark edilmesini sağlar.
Genel olarak, rüyamızda ağıt görmek farklı simgelere göndermeler kazandıracak güzelliği içerir: Geçmişten kalanlar (birinin kaybolması), dostluklar (rüyalarımızda arkadaşlarını görmek), mevcutlar (huzursuzluklar ya da ölümlerin hissiyatına saplanmak) ya da gelecekler (yepyeni başlangıçlar) gibi hepsi bizi özgür bırakacak rüya bitkisiyle kuşatılmıştır.
Rüyalarımız hepimizin insani unsurlarından yola çıkarak değerlendirilmesi için eşsiz bir koşullandırma yumağıdır. Ağıt görme rüyaları bu çerçevede ‘önemsiz görünen detaylara’ çorap çorap bağlanan yeni söylemler ve kendi kişisel bağlamımız içindeki duygunun göstergesi olarak değerlendirebiliyoruz. Bazen ağıt rüyalarımızda hastalık ve ölümle cümleleri başlatmak zorunda olmadığımızı fark edebiliyoruz.
Umarız ki gittikten sonra bize verdiği ağıt ateşleriyle yanan barınaklarda sönsün; rüya temsillerimizi hissetmeyi seven insanlar, söylenecek söz ya da yaşanacak hayat mücadelelerinin sonsuzluğunu tadabilmek için ağıtlara sarınarak yakalayabilirler. Yani, rüyamızda ağıt görmek aklı başında olmamıza ve dalgaların öbür tarafını hissetmemize devam etmemiz gerektiğini bildirir.