Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Başlıklar
Her rüya üzerinde düşünmeye değer çünkü her seferinde kendi özel anlamları olabiliyor. Rüyalar genellikle sizi çevreleyen durumlar hakkında size ipuçları verir ve uyanık halde doğru aşılanırsa, kendinize karşı daha iyi bir bakış açısı geliştirebilirsiniz. Rüyada bayıldığını görmek, her birey için farklı olsa da, genellikle trajik bir olaya işaret eder, ki bunlar sonunda parçalanmayla sonuçlanır.
Rüyalara bakış, tarihsel olarak incelendiğinde, insanların zaman zaman “bayılma” ya da “Yer Çekiminin Etkisi Altına Girmek” ile meşgul olmaları, asırlarca süren bir gelenek olduğunu ortaya koymuştur. Özellikle İsa’nın bayılması ile başlayan bu ritüel, Hristiyanlar arasında aracı, aracılık, redaksiyon ve hoş karşılanma olarak anlaşılıyordu. Zamanla, onların içinde yaşadıkları duygusal sarsıntılar aracılığıyla manevi arama konusunda yeni kavramlar ekleyip diğer insanları etkilerler.
Günümüz toplumunun hala “bayılma” terimini kullanmasının sebepleri genellikle kişinin kendisine zarar verme potansiyeli ile alakalıdır. Bu nedenle bazı insanlar, bir anlamda “ruhsal arayış” halinde duygusal aramalar yapmayı amaçlamaktadır. Rüyalarda gördükleri, bu arayışın sonuca ulaşabilmesi için onlara ipucu olabilen işaretlerdir. Dilin özünde, ruh ya da ruh sağlığı üzerine spekülasyon yapmak, ruhun kökenindekinden ortaya çıkan bir mistik arayış gibi görünebilir.
Rüyada bayıldığını görmek, ruhanın paradoks yönüne ilişkin bir temsil olarak somutlaştığı ortaya çıkar. Diğer ruhanın belirsiz taraflarından oldukça korkutucu jestler dinleyebiliriz. Bireyin ruhsal durumu basit bir şekilde değerlendirmek ise delilik çerçevesi içinde geçersiz olur. Bu jest her zaman kişinin ruhani yeteneklerini test etmeye dayanıyor. Bazı durumlarda bireyin kendisi ile başa çıkabilecek gücü olmayabilir. Herhangi bir mücadele süreci olmadan, bu yolla birey hayatta kalabilir.
Rüyadaki davranışlar ve simgeler arasındaki bağlantı, somut simgelerden çok bireyin mizah ya da kişisel çatışmalardaki öğeleri de ifade ediyor. Sindirim anlamında, gerçek yaşamda egemen olan gerilimler bu süreçte çözümlenebilir. Birey zihinsel etkileri tanımlayanlar için, bu rüyalar bireyin kendisini bütünlüklü şekilde ele alması gerektiğini, kendi fikirlerini geliştirmesi gerektiğini ve kompleks durumların içinde olabildiği gibi kendisini ifade etmesi gerektiğini vurgulayabilir.
Rüyaları psikolojik bir açıdan incelediğimizde, daha net olarak bilinmiyorsa bile, bireyin kendi emzirdiği, kendisine çeki düzen vermek istediği aşamaları keşfetmesinin bir parçası olduğu mümkün. Psikanalitik yaklaşımlar ve rüyaların modern psikoterapi teknikleri ile ilişkiye girdiği teoriler vardır. Bu teoriler, bireyin zihinsel devinimleri aracılığıyla, küçük detaylar hakkında fikirler ortaya koymak için insanların rüyalarının sembolize edilmesi olasılığını ortaya koymaktadır.
Rüyada bayıldığını görmek, rüya sahibine trajik bir olaya işaret eder. Rahatsız etme potansiyeline sahip olan ve birçok kavramın kaynağında bulunduğu düşüncesinin güçlü bir sembolüdür. Bu rüyada, kişi biraz sarisin başka bir mekanik buluşuna girişebilir. Sürekli olarak, rüyanın kendisine özgü anlamını keşfetmeyi öneriyor olmanın yanı sıra, kişinin kendi arzularından ve sınırlarından çok daha fazlasını keşfetmesi gerekiyor.