Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Başlıklar
Rüyaların bizi hissettirmek istediği şeyleri anlamamız ya da bunun için uyarana kadar hazmedememiz ne kadar zor bir durum. Rüya görmek, düşüncenin hayal kurmakla bir araya geldiği, dünyamızla derin bağlantılar oluşturduğu eşsiz bir süreçtir. Bazen rüyalar kabusu andırır, bazen sevinç verici bazen de kırgın andıran. Birinin kaybolmasını görmek özellikle de sevdiğimiz biri için ağlamamıza neden olabilir.
Rüya tabiri caizse bir deneyim olarak algılanır; herkesin farklı anlamlar yükleyebileceği ve kendi anlamını bulabileceği bir özellik vardır. Birinin kaybolmasını hayal etmek aslında iki farklı şeyi de içerebilir. İlki, uzaklaşmak ya da kaybolmak gibi bir davranışla ilişkimizi kaybetmeyi temsil edebilir; ikincisi de, gerçek hayattaki bizi bekleyen riskler üzerinde uyarmak gibi. Üçüncüsü ise, kendimizi kaybediyormuşuz gibi hissetmemize neden olan korku verici bir panik yaşamak. Ne olursa olsun, rahatsız edici olduğunda fark ederiz.
Birinin kaybolmasını görmek, kendi rüyalarımızda kendi iç çatışmalarımızla başa çıkmaya çalışmanın bir yolu olabilir. Psikologlar bu görüntünün aslında “ikinci eksen” dedikleri şeye dikkat çekmek için kullanılabilecek bir sembol olduğunu savunuyorlar. Böyle bir görüntünün temsil ettiği konu genellikle karakterimizin çelişkisini; zayıf ve güçsüz olan taraflarımızın peydahlanmış hali gibi. Bazen “yok olma arzumuzu” ifade edebilir. Her ne olursa olsun, perde arkasındaki fikir tuvaline baktığımızda, kendimizi özgür kılmaya çalışırken yaşadığımız çelişkilerden bahsediyor.
Rüyamızda birinin kaybolduğunu görmek, rahatsızlık hissetmemize neden olur ve ağlamamıza bir mâni olmaz. Duygularımızı taçlandırabileceğimiz, kontrolümüzün dışında kalan, sürpriz ve aptalca şeyler olduğu için de rüyalara inanırız. Böylece, maddesel fiiller yakınlıkları rahatlatır ve hepimizin wu-wei’den bahsederken ne demeye çalıştığımızı gösterir. Yani tümüyle “var olanın” ortaya çıkmasına izin vermek. Because of this, allowing ourselves to cry when we see someone else missing, may provide a powerful emotional release. Bu nedenle, başkasının kaybolduğunu gördüğümüzde ağlamaya izin vermek, güçlü bir duygusal serbestlik sağlayabilir.
Rüyalarımızı yorumlamak istediğimizde, hepimizin tek tek farklı anlamlar çıkartacağı bilinen şeylerdir. Ancak, psikologlar sizi uyarıyor, hayallerinizi göz ardı etmeyin. Bazen alttan çıkan şeyler kaostan doğuyor gibi görünebilir ancak özellikle bir “kaybolmak” rüyası olduğunda, çoğumuzun en yakınımızdan korktuğumuzu veya arzuladıklarımızın görülmesinden korktuğumuzu örtbas etmeye çalışırız. Rüyalardaki bu görüntüler bizi feci noktalarına getirebileceği için, hissettiği her şeye göz kulak olaraz rs.
Rüyalar hayal gücümüze dikkat çekmenin bir yoludur ve kendimize bilgelik sağladıklarını gösterebilir. İç çelişkileri, istekleri ve arzuları elde etmek için lütfedilmiş mücadeleleri ele almak için bir imkân verir. İnsanlar rüyalarını hafife alıp göz ardı ediyorsa, kaybolmayı görmek ve ağlamak bizi çaresizmiş gibi hissettirecektir. Tabii ki, arzu ettiğimiz şeyin tamamen farkındalık olmadan yakalanabileceği gerçeğini unutmayalım.